Aksaray'ın Sırları:
- Nihan Iscan
- Feb 21, 2024
- 4 min read
Yazan: Barış Yarkadaş
Sayfa Sayısı: 274 sayfa
Basın Tarihi: 2015
"...tablo aslında AKP'nin büyük bir çürüme ve kokuşma süreci yaşadığını gösteriyor." (syf. 274)

Barış Yarkadaş eski Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul milletveikili olmasıyla birlikte Türkiye'de uzun yıllar gazetecilik yapmıştır. Aksaray'ın Sırları adlı kitabında sekiz bölümde ele aldığı meseleler AKP'nin kuruluşunu ve ülke üzerinde etkilerini ve Erdoğan rejiminin yapı taşlarını araştırmıştır. Kitap, AKP'nin Amerika ile olan bağlantısından Erdoğan'ın iktidar sarhoşluğuna, Gezi Parkı'nin etkilerinden 17/25 Aralık Soruşturmları'nın önemine kadar bir çok konuya değinmiştir. Kitap, Türkiye'nin son yıllarda yaşadıklarına cumhuriyetçi bir bakış açısından ele almıştır.
Bölüm: AKP'nin Kuruluşundaki Sır ve Türkiye Operasyonları ABD, Başkan Bush döneminde 9/11 saldırıları ardından Büyük Orta Doğu Projesi bildirisyle Orta Doğu'yu yeniden şekillendirme planını yürürlüğe geçirmiştir. Bu yıllarda, Amerika'da lobicilik yapan Cüneyt Zapsu o zamanki CHP Genel Başkanı Deniz Baysal ile olan görüşmelerinde, Ecevit'in Bush'un Irag'a girme planında onu desteklemediği için Türkiye'de bir rejim değişikliğine ihtiyaç duyduklarını dile getirmiştir. Zapsu'nun yıllar sonra gelecek olan Arap Baharı'ni tanıtan nitelikteki konuşması, ABD'nin Orta Doğu'daki ayaklanmalarda ve rejim değişikliklerinde parmağı olduğunu göstermektedir. Zapsu ve Amerika ile ilişkideki bir takım Türk politikacılar Erdoğan'in Türkiye'deki yeni rejim için uygun olduğunu dile getirmisleridir. Yarkadaş, Ergenekon ve Balyoz'un Amerika'da dosylarinin açıldığı ve TSK'nin içini boşaltmak için yapılan bir takım hukuksuz davalar olduklarını Wikileaks Belgeleri'nin ortaya koyduğunu savundu. Gülen Cemaat'inin katkılarıyla yapılan bu işlemlerin, Türkiye'nin adalet sistemini kuruttugunu yazdı.
Bölüm: AKP'nin Suç Ortağı Yandaş Medya Erdoğan rejiminin en temel yapı taşlarından birini oluşturan ifade ve medya özgürlüğünün kaldırılması, Türkiye'deki diktatör sistemin en büyük göstergesidir. "Demokrasi'yle yönetilen toplumlarda, kamuoyunun oluşmasında en büyük etken medyadır" (syf. 71). Hakim hükümetin elestirilebilmesi medyanın özgürlüğünden geçer. Aksi takdirde, Naziler zamanında ki Joseph Goebbels'in liderliğinde Almanya basınını tamamen sansürlenmesi gibi bir durum oluşacaktır. Basın dünyası hükümetin şakşakçısı haline gelecek, ve kamuoyunun gerçeği ve farklı perspektifleri duymasının onu tamamen engellenecektir. Şuan, Türkiye'de yaşanan durum bundan farksızdır.
Bölüm: Yolsuzluk ve Vurgun Düzeni Erdoğan rejiminin bir diğer yapı taşı ise kamouyunu ve devlet kurumlarının yagmalanmasidir. 17/25 Aralık Soruşturmaları'nin ışığında, AKP çemberinin ne denli yolsuzluklara imza attığını görmek kaçınılmazdır. Yolsuzluk ve rüşvet ağı AKP içinde çok geniş olmasına rağmen, herkes haram paradan güç hiyerarsisideki yeri kadar alabiliyor. En çok parayı, en yuksektekiler götürüyor. Tabii bu çemberin en üstünde Erdoğan ve ailesi oturuyor. - Etiler Polis Okulu & Bosphorous 360 Bilal Erdoğan'in ortağı olduğu şirket Bosphorous 360 Etilerdeki Polis Okul'unun kamudan alıp özelleştiriyor. Şirketin yapacağı AVM için sinirisiz kat çıkma izni veriliyor, ve Erdoğan ailesi ve ortakları burdan iki milyar dolar rant parası kazandılar. - TCDD Izmit Derince Limanı Eskiden kamoyuna ait Izmit Derince Liman'inin ozellestirilip hükümet yanlısı bir kaç şirkete verilmesi, ve çevreyi zararı olduğu bilnidigi halde limanın toprak dökülerek suni yoldan genişletilmesinden bahsediyor. Bu dosyada ismi geçen yandaş şirketler şunlardır: Cengiz İnşaat, Turkerler Grup, Park Holding, STFA, Sabancı, Arkas, ve Dubai Port. - TOGEMDER Emine Erdoğan'in eltisi olan Saadet Gülbaran'in başında olduğu TOGEMDER şirketinin Gaziosmanpaşa'daki yaptırdıkları okulun kaçak olduğu ortaya çıktı. CHP'li meclis uyeleti okul hakkında saviciliga açtıkları raporun bir geri dönüşü olmuyor. Okul kesinlikle imar planlarına ayriki vaziyettedir. - TOKI & kentsel dönüşüm TOKI, Çevre Bakalnigina bağlı, konut ve site yapan bir şirkettir. Kitapta Yarkadaş, şirketin imar kurallarını ihlal eden, çevreye zararlı, yaşam standlarinin altında siteler yaptığının bir gerçek olduğunu farklı ornerklerle vurgulamaistir.
Bölüm: AKP'nin Kanlı Dış Politikası & Çözüm Süreci ABD Suriye'deki Esad rejimini insan hakları ihlalleri yüzünden değil doğal kaynakları ele geçirmek için baskı uyguluyordu. Esad'in "Hayfa'daki enerji kaynaklarını Israil'e açmaması" ABD ile Esad rejimi arasında ki ilişkilerin gerilmesine sebep oldu. ABD Türkiye'yi bir piyon olarak öne sürüp, Türk askerinin Suriye'ye girmesini istedi. Erdoğan rejimi söyleneni yaparak ABD'nin gözüne girmek istedi. Türk askerini Suriye'ye gönderip aynı anda PKK ile mücadelesini hedefledi. Türkiye, Esad rejimin devrilmesi için bir tek asker göndermedi, aynı zamanda MIT tırları ile bölgeye mühimmat taşıdı. Esad'i devirmeyi hedefleyen grupların dayanağı oldu. Yarkadaş'a göre, Erodğan bunların hepsini Orta Doğu'nun dini ve siyasi lideri koltuğuna oturmak için yaptı. Suriye meselsinde Davutoğlu önemli bir yer teşkil etmekte. 2009'da Sam ile Ankara arasında imazlanan vizesiz gecik hakkı, Yarkadaş'a göre mültecilerin Türkiye'ye girebilmesi ve Türk kamoyunda Esad'a karşı bir birliktelik oluşabilmesi içindir. Türkiye'nin Esad'a ve PKK'ya olan girişiminde, Israil Öcalan ve arkasindakilerin diaktive edilmesinden çıkacak boşluğu Israil ile birlikçi olan Barzani Kürtlerinin doldurmasını istiyordu. Israil, AKP rejimine istediklerini yaptıkları takdirde, Iraq'tan gelecek benzinin Türkiye'ye gönderilmesini teklif etti. Komşu ülkeler için, Türkiye'nin askeri ve silahı gücünün Suriye 'ye yöneltilmesi, ileride buna benzer Amerika ve Israil komutlarinca oluşacak Türk baskısı bir tehlike oluşturmaktadır.
Bölüm: Toplum Nasıl Muhafazakarlaşıyor Yarkadaş, AKP'nin eğitim de ve sosyal hayata getirdiği muhafazakar anlayışın Türk halkının sorgulama ve araştırma niteliklerini kaybetmeleri için yaptığını anlatıyor. Yarkadaş'in "Dindarlık Tuzağı" diye tabir ettiği deigismler kamoyunda yükselen bir cehalete sebep olduğunu savunuyor. Dini ve tarihsel bakış acılarıyla insanların dikkatlerinin dağılması, rejimin yarattığı günümüzün problemlerini iyi algiplayip harekete gecememelerinden bahsediyor. Yeni gelen 4+4+4 eğitim sistemi gibi bazı reformların laik düşünceye aykırı olduğundan bahsediyor. Modern dünyada tutunacak bir dal bulamamış olan gençliğin tarihteki geçmiş başarılarla ve Osmanlı'nin ihtisamlariyla dikkatlerinin dagiltildigini görebiliyoruz.
Bölüm: Gezi Parkı Direnişi Ve AKP'nin Demokrasi Anlayışı Gezi Parkı protestoları, çevreye yapılan zararların yanında Erdoğan rejiminin yokuş aşağı diktatörlük çukuruna düşmeye başlamasına karşı bir duruştur. Rejiminin protestolara karşı polis ve şiddetle tepki göstermesi, iktidarın ayaklanmaları ne kadar tehditkar saydığını gösteriyor. AKP'de yaşanan bu korku, partinin polise verdiği önemi arttirmasina sebep olmuştur. Gezi olayları ülkedeki polis sisteminin tesisinde önemli bir noktadır.
Bölüm: AKP- Cemaat Kirli İttifakın Çöküşü 2010 referandumunun hemen ardından Erdoğan Gülen cemaatine mesafe koymaya başladı. Yarkadaş'a göre bu ayrım cemaat ve hükümetin üç ana konuda fikir ayrılığına girmeleriydi. Bir, cemaat gün geçtikçe iktidarı yönden daha fazla pay istemeye başlamıştı. Erdoğan'in büyük seçimlerini kazanmasının ardından cemaatin direttiği istekler ve beklentilerden hoşlanmayan Erdoğan grupla ilişkisini kesin şekilde kesmeye kararlıydı. Iki, cemaat AKP ile PKK'nin ilişkilerini yanlış buluyordu. Üç, cemaat başkanlık sistemini tasvip etmiyordu.
Bölüm: Aksaray'in Sırları Erdoğan'in Çankaya'dan çıkıp Aksaray'a yerleşmesinin nedenlerinden biri, Türk tarih ve geneleklerini tamamen kaybettirmeye calismasdir. Aksaray'in içinde bulunan dört ayrı evin her biri Erdoğan'in çocukları içindir. Saray kuşbakışı bakınca iki E harfi gibi görülür, bunun nedeni Erodğan ve eşi Emine'nin baş harfleridir. Böylelikle, Erdoğan kendinden sonra geleceklerde silinmeyen bir iz bırakmak istiyordur. Erodğan'in sağlık durumundan bahseden Yarkadaş, hastalığın ismini kitapta vermiyor. Fakat bu knonun Erdoğan'in en ciddi sakladığı sırrı olduğunu yazıyor. (Ali Yeşildağ'in yayımladığı videoların birinde hastalgin epilepsi olduğunu dile getiriyor.) Yarkadaş Erdoğan'in Abdullah Gül'u kendine karşı bir rakip olarak gördü. Abdullah Gül partinin kurucularından olmasına rağmen, emekliliğinin ardından partiye dönüp AKP'nin içinde siyasete devam etmekten bahsetti. Bunu önceden Erdoğan'a bahseden Bülen Arınç, Gül'in kesinlikle partiya dahil olamayacağını şöyledir. Erodğan parti için de kendinden daha çok sevildiğini bildiği Gül'u uzun yıllar en büyük rakibi olarak gördü.
kitaba verdiğim puan: 8/10
Comments